Birgün köylerin bir tanesinde hiç sevilmeyen bir adam varmış. Köylüler bu adamı hiç sevmezmiş. Bu adamın sadece bir karsı varmış. Bu adam birgün vefat etmiş. Karısı bu adamı defnetmek için köylüden yardım istemiş. Fakat köylü bu adamı hiç sevmediğinden yardım bile etmemişler. Hatta köylüler bu adamı bu köyden dışarda bir yere göm onun mezarını dahi görmek istemiyoruz demişler. Karısı ağlamaklı bir şekilde ölmüş kocasını tek başına köyün dışına kadar taşımış. Kadını ağlamaklı bir şekilde ve sırtında ölü kocasıyla gören bir çoban, bu durumu kadına sormuş. kadın ise başından geçenleri anlatmış. kocasının köylüler tarafından sevilmediğinden kimsenin yardım etmediğini anlatmış. Çoban bu durum karşısında üzülüp kadıncağıza yardım etmiş. Adamı köyün dışında bir yere defnetmişler.
Ertesi gün köylülerin bir tanesi ölen adamı rüyasında görür. ölen adam cennet bahçesinde duruyor ve köylüye sana hakkımı helal ettim diyor. Köylü bu gördüğü rüyayı başka bir arkadaşına anlatıyor. Fakat arkadaşıda aynı rüyayı görmüştür. Köylüler toplanır o gece hepsi aynı rüyayı görmüşlerdir. Bunun sebebini öğrenmek için adamın karısına giderler ve sen bu adamın mezarını nereye ve nasıl gömdün diye sorarlar. Kadın siz bana yardım etmeyince bende kocamı sırtlayıp köyün dışına kadar taşıdım orada bir çoban bana yardım etti kocamı defnettik ve çobanla ben dua ettik. Köylüler çobanı aramaya çıkar koyunlarını otlatır halde gördükleri çobanın yanına giderler. Selam verip çobanın yanına otururlar. Çoban köylülere süt ikram eder azığını paylaşır karnını doyurur. Köylüler iyice meraklanır ve sorarlar. Sen bu adamı defnettikten sonra nasıl dua ettin. Çoban anlatır: " o kişiyi defnettikten sonra şöyle dua ettim; Allah'ım senin bana her yolladığın misafire ben hürmet ettim onlara bir şeyler ikram edip azığımı paylaştım. Şimdi ise ben sana bir misafir gönderiyorum O'nuda sen ağırla"
0 yorum
Yorum Gönder