Hanzala ibnu'r-Rebi el-Esedi radıyallahu anhu şöyle anlatıyor: "Birgün, hz ebu bekir radıyallahu anhu ile karşılaştık. Bana: " Nasılsın?" Diye sordu. "Hanzala munafık oldu!" dedim. " Subhanallah! Sen neler söylüyorsun?" Diye şaşırdı.
"Ben açıkladım: " Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi vesellemin huzurunda olduğumuz sırada bize cennet ve cehennemden söz edilir, sanki gözümüzle görmüş gibi oluruz. Oradan ayrılıp çoluk çocuğumuza, bağ bahçemize karışınca, çoğunlukla unutup gidiyoruz."
"Hz. Ebu bekir radıyallahu anhu, "Allah'a yemin olsun, bende aynı şeyi hissediyorum." Dedi. Beraberce Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi veselleme gittik ve bu durumu açtık. Bize:
"Nefsimi kudret elinde tutan Zat-ı Zülcelal'e yemin olsun; siz, benim yanımdaki hali, dışarda da devam ettirip(cennet ve cehennemi) hatırlama işini koruyabilseniz, melekler sizinle yataklarınızda, yollarda musafaha ederdi. Fakat ey Hanzala! Bazen öyle bazen böyle...(olması normaldir, munafıklık değildir), buyurdu ve son Cümleyi üç kere tekrarladı."7
Dersler ve ibretler
Bu hadisi şerifte, Hanzala radıyallahu anhu, birçok müslümanın zaman zaman düştüğü vesvese halini dile getirmiştir.
İnsanoğlu Kur'an okur, namaz kılar, alim bir zatın sohbetini dinler, bu anlarda manevi haz duyar, tefekkür eder, düşüncelerinde uhrevi meseleler ön plana geçer. Zaman olur aynı insan beşeri münasebetler, geçim mücadelesi gibi dünyevi meselelere dalar, önceki durumundan uzaklaşır. Bu halde iken, kaybettiği önceki hali düşününce "Benim kalbim bozuldu. fesada uğradı ben munafık oldum!" gibi. karamsar düşüncelere düşer. Ancak, Resullullah sallallahu aleyhi vesellem bu durumun insan için normal sayılması gerektiğini, bunun munafıklık olmadığını ifade etmiştir(insan aynı manevi hali sürekli muhafaza etmesi mümkün değildir.)
Allahu Zülcelal hepimizi,hakiki mü'min kullarından eylesin(Amin)
Muhammed konyevi hz. kitabından alıntıdır.
Bilvanis'e hiç gittinizmi?
9 Nisan 2012 Pazartesi
Manevi Halin Değişkenliği
Hanzala ibnu'r-Rebi el-Esedi radıyallahu anhu şöyle anlatıyor: "Birgün, hz ebu bekir radıyallahu anhu ile karşılaştık. Bana: " Nasılsın?" Diye sordu. "Hanzala munafık oldu!" dedim. " Subhanallah! Sen neler söylüyorsun?" Diye şaşırdı.
"Ben açıkladım: " Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi vesellemin huzurunda olduğumuz sırada bize cennet ve cehennemden söz edilir, sanki gözümüzle görmüş gibi oluruz. Oradan ayrılıp çoluk çocuğumuza, bağ bahçemize karışınca, çoğunlukla unutup gidiyoruz."
"Hz. Ebu bekir radıyallahu anhu, "Allah'a yemin olsun, bende aynı şeyi hissediyorum." Dedi. Beraberce Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi veselleme gittik ve bu durumu açtık. Bize:
"Nefsimi kudret elinde tutan Zat-ı Zülcelal'e yemin olsun; siz, benim yanımdaki hali, dışarda da devam ettirip(cennet ve cehennemi) hatırlama işini koruyabilseniz, melekler sizinle yataklarınızda, yollarda musafaha ederdi. Fakat ey Hanzala! Bazen öyle bazen böyle...(olması normaldir, munafıklık değildir), buyurdu ve son Cümleyi üç kere tekrarladı."7
Dersler ve ibretler
Bu hadisi şerifte, Hanzala radıyallahu anhu, birçok müslümanın zaman zaman düştüğü vesvese halini dile getirmiştir.
İnsanoğlu Kur'an okur, namaz kılar, alim bir zatın sohbetini dinler, bu anlarda manevi haz duyar, tefekkür eder, düşüncelerinde uhrevi meseleler ön plana geçer. Zaman olur aynı insan beşeri münasebetler, geçim mücadelesi gibi dünyevi meselelere dalar, önceki durumundan uzaklaşır. Bu halde iken, kaybettiği önceki hali düşününce "Benim kalbim bozuldu. fesada uğradı ben munafık oldum!" gibi. karamsar düşüncelere düşer. Ancak, Resullullah sallallahu aleyhi vesellem bu durumun insan için normal sayılması gerektiğini, bunun munafıklık olmadığını ifade etmiştir(insan aynı manevi hali sürekli muhafaza etmesi mümkün değildir.)
Allahu Zülcelal hepimizi,hakiki mü'min kullarından eylesin(Amin)
Muhammed konyevi hz. kitabından alıntıdır.
"Ben açıkladım: " Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi vesellemin huzurunda olduğumuz sırada bize cennet ve cehennemden söz edilir, sanki gözümüzle görmüş gibi oluruz. Oradan ayrılıp çoluk çocuğumuza, bağ bahçemize karışınca, çoğunlukla unutup gidiyoruz."
"Hz. Ebu bekir radıyallahu anhu, "Allah'a yemin olsun, bende aynı şeyi hissediyorum." Dedi. Beraberce Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi veselleme gittik ve bu durumu açtık. Bize:
"Nefsimi kudret elinde tutan Zat-ı Zülcelal'e yemin olsun; siz, benim yanımdaki hali, dışarda da devam ettirip(cennet ve cehennemi) hatırlama işini koruyabilseniz, melekler sizinle yataklarınızda, yollarda musafaha ederdi. Fakat ey Hanzala! Bazen öyle bazen böyle...(olması normaldir, munafıklık değildir), buyurdu ve son Cümleyi üç kere tekrarladı."7
Dersler ve ibretler
Bu hadisi şerifte, Hanzala radıyallahu anhu, birçok müslümanın zaman zaman düştüğü vesvese halini dile getirmiştir.
İnsanoğlu Kur'an okur, namaz kılar, alim bir zatın sohbetini dinler, bu anlarda manevi haz duyar, tefekkür eder, düşüncelerinde uhrevi meseleler ön plana geçer. Zaman olur aynı insan beşeri münasebetler, geçim mücadelesi gibi dünyevi meselelere dalar, önceki durumundan uzaklaşır. Bu halde iken, kaybettiği önceki hali düşününce "Benim kalbim bozuldu. fesada uğradı ben munafık oldum!" gibi. karamsar düşüncelere düşer. Ancak, Resullullah sallallahu aleyhi vesellem bu durumun insan için normal sayılması gerektiğini, bunun munafıklık olmadığını ifade etmiştir(insan aynı manevi hali sürekli muhafaza etmesi mümkün değildir.)
Allahu Zülcelal hepimizi,hakiki mü'min kullarından eylesin(Amin)
Muhammed konyevi hz. kitabından alıntıdır.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum
Yorum Gönder